Koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan karantina sürecinde kullanılmayan araçlar için 8 öneri sayesinde özel otomobilleri korumak mümkündür. Tüm dünyada ve ülkemizde hızla yayılan koronavirüsün etkisini azaltmak için çeşitli tedbirler alınıyor. Bunların başında da karantina süreci geliyor. Özellikle 65 üstü vatandaşlarımız için uygulanan sokağa çıkma yasağı ve zaman zaman yapılan kısıtlamalar birçok özel aracın kullanılmasını da engelliyor. Uzun süre kullanılmayan araçlarda ise bazı sorunlar meydana gelebiliyor. Bu sorunların önüne geçebilmek için karantina süreci boyunca kullanılmayan araçlara özen göstermek gerekiyor.
Uzun Süre Kullanılmayan Araçlarda Yaşanan Sorunlar
Özel otomobiller başta olmak üzere karantina süreci boyunca birçok araç neredeyse hiç kullanılmıyor. Bu sürecin daha da uzaması ihtimaline karşın araçların kullanılmama süresi daha da uzayabilir. Uzun süre kullanılmayan araçlarda ise şu sorunlar yaşanıyor;
- Akü boşalması
- Teknik kısımları etkileyen tozlanma
- Lastiklerde kalite kaybı
- Havasızlığa bağlı istenmeyen kokular
- Haşereler için uygun nem ve ortamın oluşması
- Süspansiyon sisteminde sorun
- Parçalarda bulunan yağın mumlaşması
- Sübaplarda sıkışma
Bir süre kullanılmayan araçlarda yaşanan bu sorunlar hem mekanik hem de çevresel etkilere bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Bu durumda havanın soğukluğu, nem, sıcaklık, güneş ışığı, aracın bekletildiği ortam ve en önemlisi içerisinde bulunan yağ, yakıt gibi türevlerin kalitesi yaşanacak sorunları etkilemektedir. Karantina boyunca kullanılmayan araçlar için bir takım öneriler vardır.

1. Aracın Yerle Sürekli Teması Kesilmeli
Uzun süre park halinde bekletilen aracın aynı noktalarda yere temas ediyor olması sıkıntıya neden olacaktır. Lastiklerin omurgasında deformasyona neden olan bu durum, zamanla lastiklerin ilk günkü kalitesini kaybetmesini sağlayacaktır. Teknik olarak duruş izi denilen bu durumun önüne geçebilmek için aracın zaman zaman yerinin değiştirilmesi gerekiyor.
Ya da en garanti yöntem olarak aracın yerle temasını tamamen kesen araç takozları kullanılmalıdır. Böylece ister kapalı alanda ister açık alanda olsun bekletilen araçların lastikleri korunacaktır. Eğer takoz kullanılmıyorsa aracın 5 günde bir yerinin değiştirilmesi önerilmektedir. Bununla birlikte yerde tekerleklere zarar verecek kum zemin, su birikintisi gibi faktörlere de ayrıca dikkat edilmelidir.
2. Akü Başlıkları Çıkartılmalı
Araçların elektrik aksamları akü ile çalışmaktadır. Ortalama 10-15 gün boyunca çalıştırılmayan arçalarda en sık yaşanan sorunların başında akü boşalması gelir. Akü biter ve marş motorunun aracı çalıştırmaya gücü yetmez. Bu durumun önüne geçebilmek için yapılması gereken iki farklı uygulama vardır;
- Eğer imkan varsa aracı en geç haftada bir yaklaşık 10 dakika kadar çalıştırmak. Bunun için aracı hareket ettirmek şart değil. Olduğu yerde 10-15 dakika kadar aracı çalışır pozisyonda tutmak akü boşalmasının önüne geçecektir.
- Akü başlıklarını çıkarmak yani akü ile aracın irtibatını kesmek.
Şarj dinamosu tarafından şarj edilen akü, uzun süre kullanılmayan araçlarda tamamen boşalmaktadır. Bu durumda da akü takviyesi yapılmalıdır.
Akü Biterse Ne Yapılmalı ? – Yazıyı Okumak İçin Tıklayınız.
3. El Freni Çekik Pozisyonda Bırakılmamalı
Aracın güvenliği için kullanılan el freni, uzun süre kullanılmayan araçlarda çekik pozisyonda bırakılınca eski formunu kaybetmektedir. Fren telinde meydana gelen paslanma telin spirale yapışmasına neden oluyor. Bu durumun önüne geçmek için uzun süre park halinde bekletilen aracın el frenini çekik bırakmamak gerekiyor.
Buna havanın nemine bağlı oluşan oksitlenme de eklenince el freninde performans kaybı yaşanabiliyor. Bu da güvenli bir sürüş için risk teşkil ediyor. Elektronik yani tuşlu el freni olan araçlarda yaygın olarak ortaya çıkan bu sorun araç yürütülmeye başlandığında hasar oluşturmaktadır.

4. Aracın Hava Ve Güneş Işığı İle Teması Kesilmeli
Karantina boyunca kullanılmayan araçların mekanik kısımları kadar dış kısımları, camları ve konsolu da olumsuz etkilenmektedir. Özellikle bahar mevsimiyle güneşin yüzünü göstermesi araçların boyasında lekelere neden oluyor.
Kapalı garajlarda bu sorun bir nebze olsun ortadan kalkarken, açık otopark ya da garajlarda bekleyen araçlarda güneş lekeleri oluşmaktadır. Ayrıca havadaki nem oksitlenme yaparak boya, cila ve polish kısımlara zarar veriyor. Aracın en dikkat çekici kısımlarında meydana gelen bu sorunlar görsel olarak araç sahibini rahatsız etmektedir.
Bu yüzden koronavirüs karantinası boyunca kullanılmayan araçların özellikle nikelajlı kısımlarına kalın yağ sürüp, hava ile temasını önlemekte yarar var. Bunun yanında araç, üzerinde biriken toz ve istenmeyen kirlerden arındırılmalıdır. Düzenli olarak yıkatılması öneriliyor. Bu sayede aracın boyasında maksimum koruma sağlanabilir.
5. Konsol ve Cam Lastiklerinin Çatlaması Önlenmeli
Kuru hava ve güneşle doğrudan temas halinde olan konsolda zamanla çatlama meydana gelebilir. Özelikle karantina boyunca sabit bir yerde tutulan araçlarda görülen bu çatlamalar konsol dışında cam lastiklerinde de yaşanabiliyor. Hem güneş ışığı hem de kuru hava bu plastik kısımlar üzerinde kuruma ve çatlamaya neden oluyor.
Bunun önüne geçebilmek için aracı kapalı bir garajda bekletmekte yarar var. Eğer kapalı garaj imkanı yoka en azından konsol, direksiyon ve cam lastiklerinin kurumasını önlemek gerekiyor. Bunun içinde deri koruyucu spreyler ya da gliserinden faydalanmak mümkündür.
6. Kötü Kokuların Oluşmaması için Dikkat Edilmeli
Çoğu araç sahibi karantina boyunca araçlarını kullanamamaktadır. Özel araçların garajlarda veya park alanlarında bekletildiği bu günlerde araçları korumakta son derece önemlidir. Karantina sonrasında eskisi gibi kullanılacak olan araçların bu süreçte iyi muhafaza edilmesi hem ek masrafların çıkmasına engel olur hem de aracın ömrünü artırır.
Bu konuda alınacak önlemlerden biri de uzun süre kapalı kalan araçta kötü kokuların oluşmasının önüne geçmektir. Bu süre zarfında havasız kalacak olan aracın mobilya ve iç aksamının kuru kaldığına emin olmak gerekiyor. Aksi taktirde istenmeyen kokular ve çürümler kaçınılmazdır. Eğer her ihtimale karşı bu sorunun önüne geçmek istenirse güneşli ve esintili havalarda camlarını ya da kapılarını açmak suretiyle aracı havalandırmak mümkündür.

7. Motor Suyu Boşaltılmalı
Karantina süreci boyunca kullanılmayacak araçların motor suyunu boşaltmak gerekiyor. Özellikle açık havada bekletilen araçların motorunda bulunan bu su oksitlenmektedir. Paslanmaya neden olan ve aracın diğer aksamlarını olumsuz etkileyen bu durumun önüne geçebilmek için uzun süre kullanılmayacak araçlarda motor suyunun boşaltılması öneriliyor. Kapalı alanlarda motor suyu hava ve güneşle daha az temas ettiği için paslanma riski minimum seviyeye iniyor. Bu yüzden en garantisi karantina boyunca kullanılmayan araçları kapalı otoparkta yahut garajda bırakmak olacaktır.
8. Aracın Deposunu Fullemek
Kullanılmayan bir aracın deposunu fullemek kulağa tuhaf gelebilir. Fakat karantina boyunca kullanılmayan özel araçların deposundaki yakıt zamanla buharlaşmaktadır. Yakıtın bir kısmı buharlaştığı için depoda paslanma oluşması son derece doğaldır. Paslanıp formunu kaybeden depo, karantina süreci sona erdiğinde ciddi masraflar çıkarabilir. Bu yüzden kullanılmasa dahi araçların deposu fullenmeli ve o şekilde belirtilmelidir.
Yakıtın az olması paslanmanın dışında bir başka soruna da neden olmaktadır. Uçuculuk derecesi yüksek olan ve bekleyen araçta zamanla buharlaşan bu katkı maddeleri ilk harekette tutulmayı engelleyecektir. Çünkü bu maddeler yakıtta bulunmak zorundadır. Karantina sonunda yapılacak ilk çalıştırmada yeterli karışım olmadığı için aracın yakıt sorunu oluşacaktır. Bu yüzden kaliteli ve taze yakıt ile depoyu doldurmakta yarar vardır.
2. El Araçlar İçin Araba.com Adresini Ziyaret Edebilirsiniz.
2 Yorumlar
7 numaralı madde yanlış. 8 numara ise olacak iş değil. Bu iki madde eskiiiiiiii modeller için belki konuşulabilir ama yeni araçlarda heleki motor suyu boşaltmak tam tersine çok soruna sebep olur, hava ile temas edip pasa neden olması sebebiyle. Yakıt depoları da plastik, yakıt buharıyla pas işi mümkün değil. Kaldı ki yakıt pas yapmaz, pas çözer. Pas oksitlenmedir, oksitlenme oksijenle olur. Gözden geçirin bu maddeleri derim.
Paylaşım için teşekkürler.