Dünya nüfusunun %65’i trafiğin sağdan aktığı ülkelerde yaşıyor. %35’lik kesim ise her gün soldan akan trafikteler. Peki ya, eskiden tüm dünyada trafiğin soldan aktığını biliyor muydunuz?
1200’lü yılların sonunda tüm dünyanın trafiği soldan akıyordu. Tabii ki atlı trafiğinden söz ediyoruz. Atlı süvariler de yolda nasıl tehlikelerle karşılaşacaklarını bilmediklerinden sağ elleriyle sol yanlarındaki kılıcı çekebilecekleri taraf olan yolun sol tarafından ilerliyorlardı.
Bu durum 1300’lerde Papalığın, Roma’ya gelen herkesin yolun solunu kullanmasını kural koyarak tarihteki ilk trafik kontrolünü gerçekleştirmesiyle resmiyet kazandı ve 1700’lere kadar sorunsuz şekilde devam etti. Trafiğin sağdan akıyor olması büyük ölçüde Amerika, Kanada ve Fransa’nın sayesinde olmuştur.
1700’lü yıllarda yük taşıyan at arabalarına bir çift at koşuluyordu. Bu araçlarda sürücü için ayrıca bir yer bulunmadığından sürücüler soldaki ata binerek araçları kullandılar. Solda oturunca da diğer araçların tekerlekleriyle çarpışmamak ve görebilmek için yolun da sağından ilerlemeleri gerekti. Amerika’da trafiğin sağdan akmasını zorunlu kılan ilk yasa 1792 yılında çıkarıldı, Amerika’yı Kanada izledi.
Fransa’da ise o dönem Fransız Devrimi rüzgarları esiyordu ve hikaye aşağı yukarı Amerika’dakiyle aynı olmakla beraber devrim coşkusuyla papalığa da karşı çıkma etkisi de vardı. Napoleon da işgal ettiği tüm yerlerde sağdan akan trafiği zorunlu yapmıştı, bu gelenek imparatorluğun ölümünden sonra da devam etti.
İngiltere’de ise yük arabalarında sürücü için ayrılmış alan olduğundan, trafik soldan akmaya devam etti. İngilizler eski sömürgeleri Hindistan’da ve Endonezya’da da bu geleneği devam ettirdiler. Trafiği soldan akan ve gelecekte Toyota ve Mitsubishi’nin doğum yeri olacak Japonya’nın da durumu büyük ölçüde İngilizlerin sayesindedir.
1872’de Japonlar raylı sistemlerini kurarken 3 ülke yardım teklifinde bulunmuştu, Fransa, Amerika ve İngiltere. İhale İngiltere’ye kalınca ülkeyi baştanbaşa ören raylı sistem altyapısını oluşturan İngilizler, Japonya’yı soldan ilerleyen trenlerle tanıştırdılar. Ve hepimizin bildiği gibi Japonlar için trenleri çok kıymetlidir. Bu gelenek 1900’lerin başında otomobiller kendini gösterdiğinde de devam etti ve 1924’te yasa ile zorunlu hale getirildi. Fakat en ilginç olan şey Japonya’nın ikinci dünya savaşı sonrasında Amerika zoruyla sağdan trafiğe geçip, Okinawa döneminde yeniden soldan trafiğe geri dönmesidir.
Fakat bu gelişmeler olurken Dünya’da sağdan akan trafik giderek büyüyordu. Almanlar 1938’de Avusturya’yı işgal ettiklerinde soldan akan trafiği sağ olarak değiştirdiler. 1939’da Çek Cumhuriyeti’nde de benzer şekilde trafik soldan sağa geçti. İsveç’te trafik 1967’ye kadar soldan aksa da bu tarihte değişti çünkü ürettikleri ve çoğunlukla sağdan akan trafiğin olduğu ülkelere sattıkları Volvo ve Saab’ların bir sağdan bir de soldan direksiyonlu versiyonlarını yapmaktan usanmışlardı.