Yazar: Baran Tabur, Strateji Kıdemli Müdürü ve 20 Yıllık Formula 1 Tutkunu
Henüz 2022 sezonunun son yarışı olan Abu Dabi Grand Prix’sinin üzerinden çok kısa bir zaman geçmiş olsa da eminiz ki sizler de bizim gibi yeni sezonun ilk yarışı için şimdiden sabırsızlanmaya başladınız. Özellikle Nisan ayında yapılması planlanan Çin yarışının Covid engeline takılarak yetkililerce iptal edilmesiyle, olası bir İstanbul Park yarışı ihtimali bile Türk taraftarları daha da heyecanlandırmaya yetti. Peki biz Formula 1 tutkunlarını önümüzdeki yarış takviminde neler bekliyor? Bunun için gelin hızlıca önce geçtiğimiz sezon neler oldu ona bakalım.
2022 Sezonunda Neler Yaşandı?
2022 yılı başlarda Ferrari’nin Monacolu pilotu Charles Leclerc ve Red Bull’un Hollandalı sürücüsü Max Verstappen arasında bir rekabete sahne olacağı izlemini verse de; özellikle sezonun ikinci yarısı itibariyle Verstappen çoğu yarışı domine etti ve bitime 4 yarış kala şampiyonluğunu ilan etti.
Max Verstappen ve Red Bull Racing Dominasyonu
Bu seneki Verstappen ve Red Bull ekibi, bizlere pek çok açıdan Red Bull dominasyonu altında geçen ve Sebastian Vettel’e peş peşe 4 sezon şampiyonluk getiren 2010-2013 yıllarını anımsattı. Özellikle Verstappen’in son Abu Dabi galibiyetiyle birlikte bir sezonda en çok yarış galibiyeti kazanma rekorunu 15 yarışa çıkartması (Daha önceki rekor 13’er yarışla Alman pilotlar Michael Schumacher ve Sebastian Vettel’e aitti.) Red Bull’un bu sezon ne raddede yenilmez bir armada yarattığını bizlere bir kez daha gösterdi.
Sezon Başı Ferrari Rüzgarları
Sezonun açılış yarışı olan Bahreyn’de gelen Ferrari dublesi, bütün tifosilere “Acaba o sene, bu sene mi?” hissiyatı yaşatmıştı. Akabinde gelen yarışlarda da Ferrari uzun süre saf hız anlamında gridin en güçlü takımı olmaya devam etti. Sezon boyunca tüm pol pozisyonlarının yarısından çoğunu almayı başarması da (9 Leclerc, 3 Sainz, toplam 22 yarışta 12 pole pozisyonu) şahlanan atların 2022 yılında hızlı bir araçları olduğunun kanıtı sayılabilir.
Diğer yandan, bazen patlayan motorlar, bazen mekanik arızalar, bazen Ferrari pit duvarının stratejik yanlışları, bazen ise pilotaj hataları tifosileri bu sene de şampiyonluk yarışından erken koparmaya yetti.
Sezon Sonu Toparlayan Mercedes
Sezona biri 7 kez dünya şampiyonu, biriyse gelecek vadeden çaylak, iki adet Britanyalı pilot ile başlayan Mercedes, sezon boyu pilotlarına podyumun tepesi için mücadele edebilecekleri bir araç veremedi. Özellikle sezonun ilk yarısında “yunuslama” sorunuyla mücadele eden ekip, gelen güncellemelerle ancak sezon sonuna doğru stabil bir aerodinamik paket inşa edebildi. Sondan bir önceki yarış olan Brezilya’da gelen galibiyet, tüm sezon boyunca istikrarlı temposuyla 7 kez dünya şampiyonu olan takım arkadaşı Lewis Hamilton’ı geride bırakan George Russell’ın ilk galibiyeti oldu. Hem Ferrari pilotu Sainz’ı, hem de takım arkadaşı Hamilton’ı şampiyona puan sıralamasında da geride bırakarak takvimi dördüncü sırada noktalayan Russell, bu galibiyetlerin devamının geleceğinin de sinyallerini verdi.
Peki ya F1 2023?
2023 yılında, bizi 2022 yılında olduğu gibi radikal kural değişiklikleri beklemiyor. En büyük güncelleme, geçtiğimiz sezon birçok takımın muzdarip olduğu ve pilotların sıklıkla yakındığı yunuslama sorununu azaltma yönünde alt tabanda olacak. Bu durum bir takım aerodinamik güncelleme gerektirmeleri doğursa da, özellikle güç ünitesi tarafında pek bir güncelleme beklenmiyor. Bu da demek oluyor ki, büyük sıçramalardan ziyade; minik ama sürekli iyileştirmelerle gelişmeyi başaran takımlar öne çıkacak. Yani 2023 başında bizleri 2022 sonundan çok da farklı bir senaryo beklemiyor olacak.
Adrian Newey’in tasarımı, Christan Horner’ın yönetimi ve Max Verstappen’in sürüşüyle mükemmel uyumlu bir trio yaratan Red Bull Racing; takım içi dengeleri koruyup, özellikle sezon sonu patlak veren Checo ve Max arasındaki gerilimi de iyi yönetebilirse, önümüzdeki sezonun da en büyük favorisi olacaktır. Bilhassa Honda’dan devraldıkları güç ünitesi üretimi işini de bu derece iyi idare etmeleri, meşrubat üreticisi firmanın daha uzun yıllar Formula 1’de tepeyi bırakmaya niyeti olmadığını gösterdi.
Diğer yandan 15 yıldır şampiyonluğa hasret kalan tifosiler, artık bir atılım bekliyor. Bu sezonki başarısızlığın ve taktik hatalarının bileti Mattia Binotto’ya kesilmiş gibi duruyor. İsviçre doğumlu İtalyan teknik adam, 25 yılı aşkın süredir parçası olduğu Ferrari kariyerini geçtiğimiz günlerde “istifa ederek” noktaladı. Umuyoruz ki bu değişikle birlikte, şahlanan atlar önümüzdeki yıl genç pilotlarına hem sağlam, hem de rekabetçi bir araç vermeyi başarır.
2022 yılının sonuna doğru performansı giderek yükselen ve 2023 sezonu için umut vadeden Mercedes ise, şampiyonluk yarışında başa oynayacak üçüncü takım olarak göze çarpıyor. Bakalım gümüş oklar, Sir Lewis Hamilton’a, yedi kez dünya şampiyonu Alman pilot Schumacher’in rekorunu geçmesini sağlayacak bir araç yapabilecek mi?
33 yaşındaki Avustralyalı Daniel Ricciardo’dan koltuğu alıp, 21 yaşındaki genç Avustralyalı Oscar Piastri’ye teslim eden McLaren ve dört kez dünya şampiyonu Sebastian Vettel’in emekli olmasıyla yerine çifte dünya şampiyonu Fernando Alonso’yu getiren Aston Martin de gridin önümüzdeki sezon yakından takip edilmesi gereken takımları arasında yer alıyor.
Kırmızı boğalar, şahlanan atlar ve gümüş oklar arasında damalı bayrağı kimin ilk sırada göreceği henüz bilinemez olsa da, biz şimdiden sezonun ilk yarışının koşulacağı Bahreyn Grand Prix’si için sabırsızlıkla Mart ayını beklemeye başladık bile!